Dua, Sabir, Cennet
Suayra’nın (r.a) güzel meziyetlerinden birisi sabırlı olmasıydı. O sara hastalığına yakalanmıştı. Arada nöbetler gelirdi. O vakitler kendini, ne yaptığını bilmezdi. Allah Rasulü’nden (s.a.v) dua istemeyi düşündü. Şöyle ricada bulundu:
“Ey Allah’ın Rasulü, ben sara hastalığına müptelayım. Allah’a dua etseniz de bana şifa verse.”
Allah Rasulü (s.a.v) şöyle buyurdu:
“Ey Suayra, istersen Allah’a sana şifa vermesi için dua ederim. Allah sana şifa ve afiyet verir. Sonra senin iyiliklerin de kötülüklerin de yazılır.
Dilersen sabret de sana cennet verilsin.”
Sabırlı bir hanım olan Suayra (r.a) hiç tereddüt etmeden sabretmeyi ve cenneti tercih etti:
“Sabır ve cenneti seçtim ey Allah’ın Rasulü. Yalnız ben hastalık geldiğinde ne yaptığımı bilmiyorum. Üstümü başımı açıp dağıtabiliyorum. Bundan muzdaribim.
Allah Rasulü de (s.a.v) Suyra’ya (r.a) bu halinin düzelmesi için dua etti.
Sabır, güle uzanan ellerin dikenlere değmesiydi.
Kanamasıydı.
Yine de vazgeçmemesiydi güllerden.
Kanaya kanaya gülleri dermekti.
“Ey Allah’ın Rasulü, ben sara hastalığına müptelayım. Allah’a dua etseniz de bana şifa verse.”
Allah Rasulü (s.a.v) şöyle buyurdu:
“Ey Suayra, istersen Allah’a sana şifa vermesi için dua ederim. Allah sana şifa ve afiyet verir. Sonra senin iyiliklerin de kötülüklerin de yazılır.
Dilersen sabret de sana cennet verilsin.”
Sabırlı bir hanım olan Suayra (r.a) hiç tereddüt etmeden sabretmeyi ve cenneti tercih etti:
“Sabır ve cenneti seçtim ey Allah’ın Rasulü. Yalnız ben hastalık geldiğinde ne yaptığımı bilmiyorum. Üstümü başımı açıp dağıtabiliyorum. Bundan muzdaribim.
Allah Rasulü de (s.a.v) Suyra’ya (r.a) bu halinin düzelmesi için dua etti.
Sabır, güle uzanan ellerin dikenlere değmesiydi.
Kanamasıydı.
Yine de vazgeçmemesiydi güllerden.
Kanaya kanaya gülleri dermekti.