Allah Kalpleri Biliyor...
Allah Kalpleri Biliyor..
İhlâs tamamen kalbî bir ameldir. Herhangi bir ameli yaparken niyetine göre bir mümin, muhlislerin safına da girebilir, -Allah korusun- müşriklerin safına da. Çünkü riya gizli bir şirktir. Gerçi bu çeşit şirk iman ve itikad konularında olmadıkça dinden çıkarmaz. Fakat derecelerine göre büyük ve küçük günaha sebep olduğuna ve ameli iptal ettiğine şüphe yoktur. Bu yüzden büyükler, “bir odadan diğerine geçerken dahi niyetinizi kontrol ediniz” buyururlar. Yani, “sizi öteki odaya çeken asıl sebebi tahlil edin de, nefs ve şeytanın hile ve tuzağına düşmeyin” derler. Hz. Peygamber s.a.v.’in haber verdiğine göre, Allahu Tealâ Hazretleri kıyamet günü alimleri, zenginleri ve savaşta ölenleri hesaba çekecek; verdiği ilimle, servetle, güç ve kuvvetle ne yaptıklarını soracaktır. Onlar da ilimlerini, servetlerini, güç ve kuvvetlerini Allah yolunda sarfettiklerini söyleyeceklerdir. Allahu Tealâ bunlara: “Yalan söylüyorsunuz. İnsanların size ‘ne alim zattır, ne cömert bir zengindir ve ne kahraman bir yiğittir’ demeleri için amel ettiniz ve umduğunuz şöhrete de kavuştunuz.” buyuracak ve melekler de buna şahitlik edeceklerdir. Hz. Peygamber s.a.v., cehennem ateşinin ilk yakacağı kimselerin işte bunlar olacağını beyan buyurmuştur. (İhya) Hz. Ali r.a. muharebe sırasında bir kâfiri yere yatırmış öldüreceği sırada kâfir, canını fazla yakmadan bir an evvel öldürsün diye Hz. Ali’ye tükürmüştü. Bunun üzerine Hz. Ali r.a. ayağı kalktı ve adamı öldürmekten vazgeçti. Kâfir hayretler içinde: “Neden beni öldürmedin?” diye sorunca şu cevabı verdi: “Ben seni Allah için öldürecektim, fakat sen bana tükürdün, ben de hiddetlendim. İşin içine nefsim girdiği için ihlâsım zedelendi. Bu yüzden seni öldürmekten vazgeçtim.” Kâfir ise: “Madem ki dininiz bu derece saf ve halistir, öyle ise o din haktır.” diyerek iman etti...
İhlâs tamamen kalbî bir ameldir. Herhangi bir ameli yaparken niyetine göre bir mümin, muhlislerin safına da girebilir, -Allah korusun- müşriklerin safına da. Çünkü riya gizli bir şirktir. Gerçi bu çeşit şirk iman ve itikad konularında olmadıkça dinden çıkarmaz. Fakat derecelerine göre büyük ve küçük günaha sebep olduğuna ve ameli iptal ettiğine şüphe yoktur. Bu yüzden büyükler, “bir odadan diğerine geçerken dahi niyetinizi kontrol ediniz” buyururlar. Yani, “sizi öteki odaya çeken asıl sebebi tahlil edin de, nefs ve şeytanın hile ve tuzağına düşmeyin” derler. Hz. Peygamber s.a.v.’in haber verdiğine göre, Allahu Tealâ Hazretleri kıyamet günü alimleri, zenginleri ve savaşta ölenleri hesaba çekecek; verdiği ilimle, servetle, güç ve kuvvetle ne yaptıklarını soracaktır. Onlar da ilimlerini, servetlerini, güç ve kuvvetlerini Allah yolunda sarfettiklerini söyleyeceklerdir. Allahu Tealâ bunlara: “Yalan söylüyorsunuz. İnsanların size ‘ne alim zattır, ne cömert bir zengindir ve ne kahraman bir yiğittir’ demeleri için amel ettiniz ve umduğunuz şöhrete de kavuştunuz.” buyuracak ve melekler de buna şahitlik edeceklerdir. Hz. Peygamber s.a.v., cehennem ateşinin ilk yakacağı kimselerin işte bunlar olacağını beyan buyurmuştur. (İhya) Hz. Ali r.a. muharebe sırasında bir kâfiri yere yatırmış öldüreceği sırada kâfir, canını fazla yakmadan bir an evvel öldürsün diye Hz. Ali’ye tükürmüştü. Bunun üzerine Hz. Ali r.a. ayağı kalktı ve adamı öldürmekten vazgeçti. Kâfir hayretler içinde: “Neden beni öldürmedin?” diye sorunca şu cevabı verdi: “Ben seni Allah için öldürecektim, fakat sen bana tükürdün, ben de hiddetlendim. İşin içine nefsim girdiği için ihlâsım zedelendi. Bu yüzden seni öldürmekten vazgeçtim.” Kâfir ise: “Madem ki dininiz bu derece saf ve halistir, öyle ise o din haktır.” diyerek iman etti...